BAZEN EN DOĞRU KARARLARIMIZ HİÇBİR MANTIKLI YANI OLMAYANLARDIR.

30 Aralık 2011 Cuma

YENİ YIL

Bloğumu açalı 1 sene olmuş.İyi ki  de açmışım.Geriye dönüp baktıkça çok hoşuma gidiyor okuduklarım.
Geçen sene boyunca neler düşünmüşüm, neler yapmışım, nasıl değişmişim görüyorum.Şunu anladım ki
çok şeffaf olmak kolay iş değilmiş.Kendini tümüyle ortaya koymak hele hiç kolay değil.Bir arkadaşım ,
ilk yazıların daha cesurdu dedi.Doğru .İlk yazılarımdam sonra aldığım tepkilere göre değiştirdim kendimi
Böyle daha iyi.
Geçen sene kendime koyduğum hedeflere bakıyorum.Hemen hemen hiçbiri olmamış.
Einstein deliliği '' Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek '' olarak yorumlamış.
Sanırım o yüzden pek gerşekleşen birşey olmadı ama içime bakınca değişen çok şey oldu.
İlk yazım '' Herşey olması gerektiği gibi '' de '' herşey olması gerektiği gibi ama birtürlü kabullenemiyoruz'' demiştim. Artık kabulleniyorum.Çünkü anlıyorum.Çok mu iddialı? Belki. Ama şunu anladım ki gerçekten de
anlamak huzurmuş.

Yeni yılda artık hedeflerim yok.Artık hedef belirlemek yerine kendimi iyi hissetmek üzerine konsantre olmaya karar verdim.Hoşlandığım, zevk aldığım şeyleri  daha çok yapmaya, sürekli dırdır eden adına düşünce,zihin ya da hernedeniyorsa o şeytanı dinlememeye,güzellik ve iyilik ve huzuru hissetmeye çalışmaya karar verdim.

Bu sene de böyle olsun bakalım

Yeni yılda ve ondan sonraki yıllarda da

Sağlık olsun, huzur olsun,anlayış olsun,saygı olsun ,seyahat olsun,uzun güzel dost sohbetleri olsun,
çocuk olsun,kahkaha olsun,kalabalık gürültülü aile toplantıları olsun,güzel kitaplar, filmler olsun,güzel yemekler olsun,müzik ve dans olsun.

Aşk olsun.
Gönlümüz bunlarla dolu olsun , herşey de gönlümüzce olsun.


18 Aralık 2011 Pazar

ÖLMEDEN ÖNCE MUTLAKA YAPILMASI GEREKEN ŞEY

Ruhumu yıkadım geldim.Meğer ne kirlenmiş farkında değilmişim.

Konya'ya gittim .  Şeb-i Arus ayinini izledim. Bir gece de konakladım. 
Mevlana Müzesi, Türbeler ve Sille 'yi ( Konya'ya 8 km uzaklıkta antik bir Rum köyü - inanılmaz şirin )
ziyaret ettim. Toplu dualar eden insanlar,  heryerde duyulan ney sesleri çok az yerde duyulabilecek bir huzur veriyor insana.

Ölmeden önce mutlaka Konya'da Şeb-i Arus ayini izleyin en az bir gece de kalın.

6 Aralık 2011 Salı

MELEK,ŞEYTAN

Şeytan , kulağa fısıldarmış her boş anda,çok da akıllıymış şeytan.Bilirmiş ki kendisi olduğunu bilse kulak asmayacak insanoğlu. Öyle bir konuşurmuş ki o konuştukça  kendi düşüncesi sanırmış insanoğlu bu fısıltıları. Konuşurmuş da konuşurmuş şeytan. Geçmişten , bugünden, gelecekten, eşinden, akrabasından kendisinden akla ne gelirse, daldan dala atlar , birden hiç alakasız başka bir konuya geçebilirmiş. Sırrı ise hiç susmamasıymış. Biliyormuş ki bir an susacak olsa, şüphelenecek insanoğlu, bu düşünceler nereden geliyor diye soracak kendine,sonra anlayacak ve kulak asmayacak artık kendine.Kulak asmayacak ve kendini daha iyi hissedecek insanoğlu.Oysa şeytanın görevi insanın kendisini kötü hissetmesini sağlamakmış ki başka bir şeye mesela anlamaya, bağışlamaya, sevmeye , dansetmeye, müziğe, yeni icatlara odaklanamasın gariban.

Neyse ki melekler de varmış dünyada.Onlar da kalbe fısıldarmış.Meleklerle kelimelerle konuşmazmış.Ferahlık salarmış insanoğlunun yüreğine ki şeytanı dinlemesin .

Şeytan geceleri uykuya dalmadan önce daha bir sarılırmış görevine , melek sabahları.

O yüzden geceleri kafasına düşünceler dolduğunda kendini kötü hisseder insanoğlu,sabah ise daha bir umutla uyanırmış.