BAZEN EN DOĞRU KARARLARIMIZ HİÇBİR MANTIKLI YANI OLMAYANLARDIR.

9 Aralık 2012 Pazar

KULAĞA FISILDAYANLAR,YÜREĞE YERLEŞENLER



  İnsanoğlu yaratıldığında amacı dünyada cenneti yaratmakmış ama o kadar kolay değilmiş bu.Önünde bir engel varmış .Kulağa fısıldayanlar.Kulağa fısıldayanlar hiç durmadan konuşarak insanoğlunun kafasını karıştırır mutsuz olmasını sağlarmış.Onların da işi buymuş zaten; geçmiş ,gelecek,o anki durum, kıyaslamalar ,pişmanlıklar ya öyleyse diye sorgulamalar, korkular hep kulağa fısıldayanların işiymiş. Fısıltıları insanoğlu kendi düşünceleri sanacak o düşüncelere göre hareket edecek ve hatalar yapıp cennetten uzaklaşacakmış. Amaçları buymuş. Neyse ki yüreğe yerleşenler varmış da sürekli mutsuzluktan korurmuş insanoğlunu . Yüreğe yerleşenler konuşmazlar ama kalbe ferahlık pompalarlarmış.Böylece kulağa fısıldayanların şerrinden korurlarmış .Özellikle sevdiği şeyleri yaparken insanoğlu, kulağa fısıldayanlar etkisiz hale gelirmiş işte o zaman yüreğe yerleşenler vargüçleriyle mutluluk pompalamaya başlarlarmış.

Sonra birgün bir insanoğlu farkına varmış kulağa fısıldayanların.Herne zaman konuşmaya başlasalar kulaklarını tıkayıp yüreğini hissetmeye çalışmış.Hissetikçe mutlu olmaya başlamış.Bakmış ki kulağa fısıldayanlar gitgide etkisiz hale geliyor .Kendisi de gitgide cennete yaklaşıyor.

Sonra daha da garip birşey olmuş.Bir insanoğlu uyanınca diğerleri de onu görüp anlamaya ,farkına varmaya başlamışlar neler olduğunun.İnsanlar arasında görünmez bağlar varmış çünkü.Her insan bir diğerine görünmez iplerle bağlıymış.

Farkına varan insan sayısı çoğaldıkça kulağa fısıldayanlar küçülmeye ve etkilerini yitirmeye başlamışlar.İşte o zaman cennetin kapıları aralanmaya başlamış...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder